Son dönemde ülkemizdeki dolandırıcılık vakalarının giderek artması, dikkatleri bu alandaki yeni yöntemlere çekiyor. En son yaşanan olayda, 6 ilde gerçekleştirilen bir eskort dolandırıcılığı skandalı, 12 milyonluk bir vurgunu da beraberinde getirdi. Yüzlerce mağdurun olduğu bu olayda, dolandırıcılık şemasının detayları, hem gözler önüne serildi hem de toplumu derinden etkileyen bir durumu ortaya çıkardı. Birçok kişinin hayatını güvenle bağlı olduğu online platformlarda, henüz tanıdıkları insanların dolandırıcı olabileceği gerçeğiyle yüzleşmesi gerektiği anlaşıldı.
Olayın fısıldandığı ilk andan itibaren, dolandırıcıların nasıl çalıştığı üzerine soru işaretleri belirmeye başladı. İnternet üzerinden tanıtılan ve sıklıkla kullanılan eskort siteleri aracılığıyla tanışılan kişiler, öncelikle kendilerini güvenilir göstererek potansiyel müşterilerin ilgisini çektiler. Dolandırıcılar, sosyal medya aracılığıyla oluşturdukları sahte profillerle, özellikle yalnız bireyleri hedef aldı. Bu kişilere, kadın eskort olarak tanıtılan dolandırıcılar, yüksek bedellerle hizmet sunma vaadiyle yaklaştılar. Ancak bir süre sonra takipçilerini dolandırarak, geliyor gibi yapıp kaybolma yöntemini uyguladılar.
Dolandırıcıların kurdukları bu tuzağın bir diğer dikkat çekici yanı ise, mağdurların büyük bir bölümünün yüksek gelirli kişiler olmasıydı. Dolandırıcılar, özellikle üst düzey yöneticiler ve iş insanlarına yüklü miktarda para kazandıracakları vaadiyle yaklaşarak, kısa sürede güven kazanmayı başardılar. Bu süreçte, sahte eskortlar bireylerle samimi bir ilişki kurmuş gibi davranıyor, ardından da anlaşmalarını iptal etmeleri gerektiğini belirterek çeşitli bahanelerle para talep ediyorlardı. Mağdurlar, duygusal çekim nedeniyle dolandırıcıların oyununa gelerek büyük miktarlar ödediler.
Olayın gün yüzüne çıkmasının ardından, emniyet güçleri harekete geçerek dolandırıcılar üzerinde kapsamlı bir operasyon başlattı. 6 ilde gerçekleştirilen bu operasyonda, 15 kişilik organize bir suç grubuna üye oldukları tespit edilen dolandırıcılara yönelik baskınlar düzenlendi. Yürütülen çalışmalar sonucunda, hatırı sayılır miktarda malzeme ve belgeler ele geçirildi. Hakkında yakalama kararı bulunan dolandırıcıların, sahte kimlikler kullanarak başka şehirlerde gizlendiği tespit edildi. İşe alım sürecinde dikkat edilmesi gereken unsurların yanı sıra, bireylerin sosyal medya hesaplarında aktif olabilecek her profilde sağduyuyla hareket etmesi gerektiği vurgulandı.
Şu an için dolandırıcılık operasyonlarının değerlendirilmeye devam ettiğini belirtelim; gelecekte, dolandırıcılarla mücadelede alınan yeni tedbirlerin uygulamaya girmesi beklentisi oldukça fazla. Bu noktada, yalnız bireylerin dolandırıcılarla iletişime geçmeden önce mutlaka araştırma yapması, tanımadıkları kişilerle para alışverişinde bulunmamaları son derece önemli. Yıllar süren birikimlerini kaybeden mağdurların geride bıraktığı tecrübeler, dolandırıcılıkla mücadele için toplumda bilinç oluşturma gerekliliğini de ortaya koymakta.
Potansiyel dolandırıcılık vakalarına karşı, bireylerin daha dikkatli olması gerektiği konusundaki farkındalık artırılmalı. Dolandırıcıların yaratabileceği zararlar ve getirdiği sonuçlar, sadece maddi kayıplarla sınırlı kalmayıp, bireylerin psiko-sosyal sağlıklarını da tehdit edebilir. Bu nedenle, vatandaşların dolandırıcılara karşı daha acil aksiyon almaları ve gereksiz ilişkilere girmemeleri gerektiği unutulmamalıdır.
Son olarak, bu tür dolandırıcılık olaylarının önüne geçmek için iş yerleri ve sosyal çevrelerde mevcut olan bilgilendirme programlarının artırılması, dolandırıcılığın nasıl işlediği konusunda toplumun bilgilendirilmesi büyük bir önem taşımakta. Sağlıklı ilişkiler geliştirmek ve dolandırıcılara karşı muhtaç kalmamak elbette herkesin önceliği olmalı.